34,3011$% 0.03
36,9877€% -1.33
44,2984£% -1.05
3.026,10%0,09
5.065,00%0,00
2541028฿%8.22704
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa programı kapsamında Soma ilçesi Yırca köyünde Zeytin Şenliği’ne katıldı. Şenliğe, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP Manisa milletvekilleri Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen, ilçe belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı. Şenlikte konuşan Özel, “Bugün siyasi hayatımda az yaşadığım, bundan sonra çok yaşayacağımı ümit ettiğim bir günü yaşıyorum. Bizim siyasi hayatımız CHP’nin geçmişteki Manisa milletvekilleri, Türkiye’nin bütün milletvekilleri, mücadeleyle, direnişlerle, mağdurun, mazlumun, doğanın, hayvanseverlerin yanında olarak geçti. Bazen başardık, bazen başaramadık. Bazen kaybederken kazandık, bazıları da kazanırken kaybettiler. Ben Yırca’da söz vermiştim. ‘Göreceksiniz. Soma’yı da Manisa Büyükşehir Belediyesi’ni de alacağız, Yırca’ya gelip zeytin festivali yapacağız’ demiştik. İşte o gün bugün” ifadelerini kullandı.
“Çok söz söyledik, ümit ederim olur” diyen Özel, “Soma davasında suçluları bırakıp, ölenlerin neredeyse suçlu ilan ettiklerinde, ‘Bir gün iktidar olacağız, bu dava yeniden açılacak. Suçlular cezasını çekecek, Soma için adalet gelecek. O güne kadar mücadele edeceğiz’ demiştim. Henüz o gün gelmedi. Ama bugün geldi. O günkü mücadelede 60 gün, 60 gece burada direndik. Ellerinde bıçkılarıyla, dozerleriyle, biz direndikçe köşede bekleyip, jandarma bugünkü gibi görevini yapmıyordu. Çünkü o günküler jandarmaya, köylüleri, zeytinleri, Kolin’e karşı koruma değil, Kolin’i bize koruma görevi vermişlerdi. Büyük bir mücadele verildi” dedi.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bulunduğumuz alandaki zeytinler iki ay içinde teker teker kesildi, diğerlerini de keseceklerdi. Ama ilk planladıkları kısmı bitirdiklerinin ertesi günü yürütmeyi durdurma kararı alındı ve bu halde kaldı. Sonra dava kazanıldı. Termik santral bundan 10 kilometre ileriye, dağın öbür tarafına gitti. Yoksa bundan bir tane daha bu alanda olacaktı. Olmaması Soma, Akhisar ve Yırca köyü için çok önemli. O gün kesilen zeytinlerin yerine 6 bin tane zeytin ağacı çeşitli derneklerden, belediyelerimizden temin edildi. Ekildi, bugün ilk kez hasadını yapacağız. Karayollarından gerekli izni alıp buraya kahvaltı salonu açacağız. Yırcalı kadınlar, gençler çalışacak. Buraya çok gelen olur. Biz mücadele edenlerin kazandığını, başardığını tüm Türkiye’ye gösterdik. Bundan sonra da hep birlikte mücadele ederek başaracağız ve Türkiye’de iktidar olacağız. Ülkede 200 milyona yakın zeytin ağacı var. Türkiye’nin en çok zeytin ağacı olan ilçesi Akhisar. 16 milyona yakın zeytin ağacı olduğu söyleniyor. Türkiye’deki her 25 zeytinden bir tanesi Akhisar’da. Geri kalanı önemli bir miktarı diğer ilçelerimizde var. Biz zeytine, çevreye sahip çıkmaya devam etmek mecburiyetindeyiz.”
Hayvan hakları yasasında çok büyük bir mücadele verdiklerini söyleyen Özel, “İstediklerini tam yapamadılar. Eğer olsaydı ‘Hayvanları topla, götür barınağa koy, 2 ay bekle, sahiplenmiyorsa öldür’ diye kanun getirdiler. Buna çok büyük bir isyan, itiraz oldu. İtirazın hem meclis ayağında hem sahada o mücadelenin önünde olduk. Yasa itlaf maddesi üstü örtülerek ve birtakım yerleri yumuşayarak geçti. Ama yasanın esas mantığı şu; eskiden topla, aşıla, bırak vardı. Bırakamazsın. Barınak yap ama 2028’e kadar yap. Barınaklar için para da vermiyor. Mecliste hayvan hakları fonu vardı. Tüm partilerin uzlaşıp önerdiği, onu da yapmadı. Ne oluyor? Hayvanı al, tut, sığmıyor, bırakamazsın cezası var. Ne yapacağını yazmadan söylüyor. ‘O hayvandan kurtul’ diyor. Biz CHP’li belediyeler olarak bu kanunu asla uygulamayacağımızı söyledik. İhbarlar geliyor. Bizzat ilgileniyorum. Belediye başkanlarımız insan üstü gayretle bu işle hep mücadele ediyor. Dün Gebze’de 50 tane hayvan zehirlenerek öldürüldü. Niye? Bu yasa onların kulağına gizlice bunu söylüyor diye. İlk niyet oydu; al, getir; 60 gün sonra öldür. Vicdanlı insanlar karşı çıkıyor diye üstünü kapattılar. CHP’li belediye başkanlarının bilincinde olmayan bir belediye başkanı, gerekli tedbirleri almadığı için maalesef büyük bir katliamla karşı karşıyayız. Bunun peşini asla ve asla bırakmayacağız. 1910’da Hayırsız Ada utancı var Türkiye’de. İstanbul’daki bütün köpeklerin toplandığı ve açlıktan birbirlerini yiyerek uğultular, iniltiler halinde süren, yıllarca etrafında kokusu devam eden bir utanç. 1910 utancıyla yüzleşiyoruz. Türkiye’de bir sokak hayvanları sorunu var. Bu sorun biraz da sınıfsal bir sorun. Sabah servise gidenlerin, erkenden camiye gidenlerin, servissiz öğrencilerin, işçilerin yaşadığı böyle bir sorun var. Bununla akılcı mücadele etmek lazım. İktidar, muhalefet el ele vermek lazım. Ama asla ve asla cana kıymamak lazım” dedi.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İktidar partisinin genel başkanı, 1 Ekim’de mecliste açılış konuşmasında ‘İsrail’in bir sonraki hedefi Türkiye’dir’ dedi. Bu peşi bırakılacak bir laf değil. Ben de ‘Derhal meclisi kapalı oturuma çağıralım, gelsin bize bunu anlatsın’ dedim. Çünkü açık oturum olunca ‘Canlı yayında devlet sırrı mı vereceğim, bildiğim bir şeyler var söyleyemem’ diyor. Kapalı oturuma çağırdık. Kapalı oturumun tutanakları 10 yıl açıklanamaz. ‘Eğer gerçekten İsrail’in Türkiye’ye saldıracağı böyle bir tehdit olduğuna ilişkin bilgi, belge, kanıt varsa anlat seninle beraberiz’ dedik. Yoksa anlatılanı anlatmam yasak. Ama anlatmadığınızı ifşa ederim, sizi millete şikayet ederim. İki bakan geldi, kendi gelmedi. Biri laf etti, altını doldurmaya da onları yollamış. Sizin bilmediğiniz, televizyonlarda konuşulmayan önemli bir bilgi yok. Ama ‘İsrail’in tehdidi altında saydıkları ülkeler içinde Türkiye yok’ diye anlatıyorlar. Bunu o gün bakan söyledi gizliydi, dün iktidar partisinin grup başkanı söyledi. Cumhurbaşkanının ağzıyla; açsınız, yoksulsunuz, işsizsiniz, güvencesizsiniz biliyorum ama tehlike büyük, beni desteklemelisiniz. İsrail saldırabilir, 3’üncü dünya savaşı çıkabilir’ diyor. Eğer Türkiye’nin bir güvenlik sorun olursa vatanı, milleti korumakta kimse kimseden geri kalmaz. Ama iş o ki İsrail etrafına saldırırken, bir sonraki hedef biziz deyip, gündemi güvenlik kaygısına getirip, yoksulluğun konuşulmamasını isteyen bir anlayış” ifadelerini kullandı.
Savunma sanayi ile ilgili düzenlemeler içeren teklif hakkında da açıklamalarda bulunan Özel, “Dün, Savunma Sanayii Destekleme Fonu, kanun teklifi vermişler. Bu fona hepimizden para keseceklermiş. Bu kanun teklifini veren AK Parti Grubu Başkanı Abdullah Güler, ‘Bu kanun İsrail’in Türkiye’ye saldırma tehdidine karşı milli güvenliğimizi güçlendirmek için verildi’ diyor. Verdiğimiz vergi beyannamelerinin türüne göre hepimiz 308 lira ile 624 lira arasında Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na ilave vergi verecekmişiz. Sosyal Güvenlik Kurumu’na beyanname veriliyor, beyanname başına 228 lira verecekmişiz. Gümrük idarelerine verilen beyannamelerde 624 lira verilecek. Kredi kartları olanlar belli bir limitin üstündeyse 750 lira vergi verecek. Gayrimenkul alıyorsun 750 lira ilave vergi vereceksin. Sıfır araba alanlar 3 bin lira, ikinci el araba alanlar bin 500 lira. Her türlü vergi beyannamesi, gümrük beyannamesi, SGK’ya verilen beyannamede damga vergisi tutarı kadar daha damga vergisi verilecek. Motorlu taşıtlar vergisi düzenlemesi var. Vergilerin yüzde 20’si de savunma sanayine aktarılacakmış. Yani geçen hafta ‘İsrail saldıracak’ diye laf ortaya atmanın arkası bizden, ev, araba alandan, vergi verenden, sigortalı çalıştırandan ve her türlü beyannameden, hepimizden 70 milyar lira vergi toplamak. Savunma sanayinde para varmış da bitmiş. Bizden 70 milyar istiyor. Daha yeni 3 milyar lira para varmış ve o parayı 2017’nin şubat ayında Varlık Fonu’na bedelsiz devretmişler. ‘Savunma sanayindeki paraya ihtiyaç yok’ demişler, kendi yönettiği Varlık Fonu’na yollamış. Şimdi bizden oraya yeni vergilerle para istiyor” dedi.
Emeklilerin ve asgari ücretle çalışanların geçim sorunu olduğunu söyleyen Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Manisa’nın üzümü, pamuğu, buğdayı, darısı, zeytini, kavunu üretenler para kazanmıyor. Devlet vermesi gereken desteklemeleri vermiyor. Bunları vermek yerine ‘Tehlike büyük İsrail gelecek’ diye cebinize, kazandığınız paranıza el atmaya çalışıyorlar. Onun için buradan bütün Türkiye’ye sesleniyorum; bu ülkenin güçlü bir ordusu var. İhtiyaç duyulduğunda her birimiz ordunun neferiyiz. Bu ülke zor günlerden birlikte çıktı. Ama ülkeyi kötü yöneten ve bu kötü yönetiminden dolayı ekonomiyi perişan eden, işsizliği çözemeyen, enflasyonu tek hanelilerden yüzde 80’lere kadar çıkaran, bugün yüzde 50 enflasyonu aşağıya çekemeyen bu iktidar şimdi ‘Savaş çıkacak, sesinizi çıkarmayın’ diyor. Onlara inanmayın. Savaş çıkarsa bu memleketi biz koruruz. Savaş falan çıkmayacak. Sen yoksullukla, işsizlikle, hayat pahalılığıyla savaş. Savaş çıkacak korkusuyla memleketin gerçek sorunlarının konuşulmamasını isteyen Recep Tayyip Erdoğan bu ülkedeki insanlara yalan atmaktadır, kandırmaktadır. Bunun için mücadele edeceğiz, hep birlikte olacağız ve eninde sonunda biz yoksulluğu da işsizliği de kayırmacılığı da zengin sevip yoksulu ezen anlayışı da mahkum edeceğiz. Biz Türk halkına inanıyoruz. Biz Türkiye’de yaşayan herkese inanıyoruz. Biz haklıyız, biz geleceğiz, biz kazanacağız.”
Şenlikte konuşan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ise “10 yıl önceydi. Herkes burada nöbetteydi. Belki o gün için kaybedilen zeytin ağaçlarımız vardı. Ama kazanılan bir direniş ve duruş vardı. Yırcalılar olarak hem Soma’ya hem de ülkemdeki her yere direnişin ve haklı zaferin ne olduğunu gösterdiniz. Doğamıza, değerlerimize nasıl sahip çıktığımızı gösterdiniz. Şimdi birliğinizle birlikte kadın kooperatifçiliğinin öncülüğünü yapıyorsunuz. İnşallah bu öncülükle birlikte kadınlarımız dimdik ayakta duracak. Sizin önderliğinizde, kooperatiflerle aile ekonomilerine de katkı sağlanacak” diye konuştu.
Özel, konuşmasının ardından köylülerin stantlarını gezerek alışveriş yaptı. Ardından zeytin fidanını diken Özel, ağaçlardan zeytin hasadı yaptı.
Özel, ardından Manisa Valiliği’ne atanan Vahdettin Özkan’ı makamında ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerini iletti.
DHA
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.