Kılıçdaroğlu hakim karşısında: ”Buradan tekrar söylüyorum başçalandır, hırsızdır”
Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''Cumhurbaşkanı hakaret'' suçlamasıyla yargılanacağı dava başladı. Kılıçdaroğlu hakkında siyasi yasak ve 11 yıl 8 aya kadar hapis cezası isteniyor.
CHP'nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis cezası ve siyasi yasak istemiyle yargılandığı davada bugün hakim karşısına çıkıyor.
Duruşma Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.
Kılıçdaroğlu, duruşmanın görüleceği Ankara Adliyesi önünde kalabalık bir grup tarafından 'Hak hukuk adalet' sloganları ile karşıladı. CHP lideri Özgür Özel ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da adliyeye geldi.
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, "Sinan öldüğünde bizim yaşadığımız en büyük acı vefasızlık duygusuydu. Kemal bey de sağ olsun bizi hiç yalnız bırakmadı. O sebeple ben de bugün buradayım. Onu yalnız bırakmak istemedim" ifadelerini kullandı.
Duruşma savunmasını yapan Kılıçdaroğlu, sözlerine, "Bu bir savunma değil, sözlerimi kanıtlama fırsatı bulduğum bir konuşmadır” diyerek başladı.
'BAŞÇALANDIR, HIRSIZDIR'
Savunmasında Kılıçdaroğlu, "Ne mutlu ki bana, mahkeme karşısına, 'Rüşvet suçundan' çıkmadım. Ne mutlu ki bana, 'yetim hakkı yiyen zimmet suçlusu bir hırsız' olarak karşınıza çıkmadım. Ve yine ne mutlu bana ki Sayın Yargıç, karşınıza 'Vatana ihanetten' de çıkmadım. Karşınıza Sayın Yargıç, 'Hırsıza hırsız' dediğim için çıktım. Sizlerin ve aziz milletimin huzurunda ve tarih önünde tekrar söylüyorum; 'Oğlum evdeki paraları sıfırladın mı' diyen adam hırsızdır. 'Bir tek yüzüğüm var, zengin olursam bilin ki çalmışımdır' diyen adam zengin olmuş ise Sayın Yargıç, buradan tekrar söylüyorum başçalandır, hırsızdır" ifadelerini kullandı.
'İDAMLARA TANIKLIK ETTİM'
Savunmasına Kılıdaroğlu, şöyle devam etti:
"68 Kuşağında Denizlere, Mahirlere ve Hüseyinlere yoldaşlık ettim. İdamlara tanıklık ettim. Daha sonraları anladım ki, sağdan ve soldan idam edilenlerin aslında aynı hedefte yürüyen kardeşler olduğunu. Düşmanlarımızın ise tek olduğunu. Aslında, bizim tek düşmanımız, bu ülkeyi bölmek ve bizleri kendilerine köle yapmak için amansızca çalışan Emperyal güçlerdi… O kara günler geçtikten sonra, darbeler ve idamlar sürecini çok düşündüm ve tek bir şeye İnandım. 'Biz; sağcı-solcu, seküler-dindar, Alevi-Sünni, Türk-Kürt' değildik. Biz, Dünyanın en güzel toprakları olan bu vatanda, barış, kardeşlik, huzur ve bereket içerisinde yaşama mücadelesi veren, ama İşgalci güçler ve onların içimizdeki işbirlikçileri eliyle birbirini öldüren…
GERİ ADIM ATMADIM
Milletimi ve devletimi her zaman sevdim, onlara sadakatten hiç ayrılmadım. Bütün yaşamım boyunca parayla hiç işim olmadı, dönüp yüzüne bile bakmadım. Terör örgütü PKK tarafından kurşunlandım, kucağımda şehit verdim. Defalarca suikastlara, linçlere ve saldırılara uğradım. Canımla sınandım geri adım atmadım.
İŞBİRLİKÇİ ÇIKTI
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, vasiyet olarak 'Kılıçdaroğlunu aileme emanet ediyorum' diyen milliyetçi ve vatansever diye bildiklerimiz işbirlikçi çıktı, onlara inandığım hata ettim, Evet hatalıyım. Bu kadar kötü olabileceklerini tahmin edemedim…
Pişmanım, Kurulan müesses nizamı ve ülkenin içine girdiği bu tehlikeyi daha iyi anlatamadım, Milletimizi ikna edemedim, Sahte videolar ile sahtekarlık yapanlarla daha çok mücadele edemedim.
SİYASİ YASAK TALEBİ
Dava, 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturmalarının ardından Kılıçdaroğlu'nun dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik kullandığı ifadeler nedeniyle açıldı. Kılıçdaroğlu’nun 11 yıl 8 aya kadar hapsi ve siyasi yasak isteniyor.