CVP’den ‘İmamoğlu protestoları’ açıklaması

Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi İBB Başkanlığı görevinden alınan Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve devamındaki protestolarla ilgili tutum ve görüşünü açıkladı.

İmamoğlu’nu destekleyen mitinglere kurumsal olarak katılmayacaklarını duyuran CVP; ABD-İsrail emperyalizmi, AKP-MHP-DEM’in PKK açılımı ve çevre talanına karşı her türlü eylemi hali hazırda yürüttüklerini ve yenilerine hazır olduklarını açıkladı.

CVP’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“AKP’nin 2011 “yetmez ama evet” referandumu-kandırmacasıyla ele geçirdiği yargı; 2011’den sonra önce FETÖ’cü hakimler, şimdi de AKP’li hakimlerle siyasi iktidarın sopası olarak kullanılmaktadır. Biz yıllardır yargının bağımsız olmadığını, AKP genel merkezinin komutası altında olduğunu Akbelen’de, İliç’te, Akkuyu’da haykırdık.

İmamoğlu’nun tutuklanması kararı verilmeden önce havuz medyasında tutuklandığının yanlışlıkla ilanıyla sipariş üzerine tutuklama kararı verildiği ortaya çıkmıştır. Yukarıda belirttiğimiz yargının bağımlı olduğunun, malumun bir kez daha ilanı olmuştur. Artık siyasi parti genel başkanlarının, potansiyel Cumhurbaşkanı adaylarının sipariş üzerine tutuklanması Türkiye’de demokrasinin şekli ve göstermelik bile olmaktan çıktığının ispatıdır. AKP’li hakimler tarafından usul kuralları dahi uygulanmamakta, yaratılan mağduriyetler hukukun üstünlüğü ilkesinin AKP tarafından tamamen rafa kaldırıldığını göstermektedir. AKP aksini iddia ediyorsa, dosyası yargıda bekleyen AKP’li belediye başkanlarına da soruşturma açılması ve tutuklanmaları gerekmektedir.

Meclis’te muhalefet partilerine düşen görev ise bir an önce sine-i millete dönerek, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde hiçbir işlevi kalmayan Meclisi boşaltıp, AKP’nin siyasi ve hukuki meşruiyetini ortadan kaldırmaktır. Bugün muhalefet partilerinin meclisteki varlığı AKP’nin yaptığı hiçbir şeyi engellememektedir.

Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi emperyalizme, kapitalizme, küresel sömürgeciliğe karşı Cumhuriyetçi, Atatürkçü, Kuvva-i Milliyeci bir partidir. Bizim durduğumuz ve savunduğumuz Türkiye Cumhuriyeti’ ni kurucu ayarlara döndürme, tam bağımsız kılma hedefi ve ideali doğrultusunda; 5’li çeteye, Kolinlere, Mehmet Cengizlere adrese teslim davet usulü ihale vermekte, Türk halkının ezildiği sömürgeci-kapitalist ekonomik düzeni devam ettirmekte birleşen Erdoğan ve İmamoğlu’nun birbirinden farkı olmadığıdır. Biri diğerinin alternatifi değildir. Bu nedenle İmamoğlu’nu destekleyen mitinglere partimiz kurumsal olarak katılmayacaktır.

Ancak; Türk halkının iradesinin İmamoğlu’nu desteklemekten öteye, AKP’nin talan, yolsuzluk, sokak çeteleri, bebek katliamları, teröristle oturulan parçalanma masaları ile yarattığı bu zulüm düzenine tepkiye evrildiği günde, başta üniversiteli çocuklarımızın Anayasal haklarına sahip çıkmaya yönelik protestolarına partililerimiz bireysel olarak katılmakta serbesttir.

Biz CVP olarak;

ABD-İsrail emperyalizmi stratejisi olan Büyük Ortadoğu Projesinin ürünü Apo açılımıyla başlatılan ve önce Türkiye’yi bölmek; sonra da (Türk milletinin Kürt kökenli yurttaşları da dahil olmak üzere) Ortadoğu’da Kürtleri uydu-kukla bir devlet içinde (tıpkı Gazze’de Araplara yaptıkları gibi) katletme planına karşı, vatanımızı korumak için Malazgirt’te sokağa çıkıp yürümeye hazırız,

Siyonist Rotschild-AKP birlikteliğine karşı İliç’te sahada mücadele ettiğimiz gibi; AKP’nin sömürgecilere ve yerli işbirlikçilerine verdiği 386.000 maden ruhsatının işgal ettiği vatan topraklarının %70’ini korumak ve kurtarmak için sokağa çıkıp yürümeye hazırız,

Erdoğan’ın da İmamoğlu’nun da çok sevdiği ve ihaleleri davet usulü adrese teslim ettiği 5’li çeteden LİMAK-İÇTAŞ’a karşı Akbelen’de mücadele ettiğimiz gibi; siyanürlü altın madenleriyle işgal edilen/işgal edilmek istenen Tokat Çalbaba için, Erbaa Keçeçi baba için, Arhavi Balıklı tepeleri için, Kazdağları için, Kırşehir için, Afyon Gelincik Ana için, Fatsa için, Ordu için, İzmir Bergama için, Uşak Kışladağ için sokağa çıkıp yürümeye hazırız,

Emperyalist Ruslara teslim edilen Türklerin giremediği vatan toprağı Akkuyu’yu Ruslar’dan geri almak için yıllardır mücadele ettiğimiz gibi, AKP’nin Akkuyu’ya uranyum sağlamak için maden ruhsatı verdiği Hacıbektaş’ı ve Hırka Dağı’nı korumak ve kurtarmak için, AKP’nin sopa haline getirdiği yargıyı tekrar bağımsız kılmak için sokağa çıkıp yürümeye hazırız.

Unutmayın bu vatan bizim! Bu öfke de bu gelecek de.
Yaşasın Türk Milleti! Yaşasın Cumhuriyet!”