38,7818$% -0.05
43,5251€% 0.04
51,6549£% -0.13
3.964,74%-2,18
6.549,00%-2,12
4011553฿%-0.67946
Dünyanın gözü önünde bir millet açlığa, susuzluğa ve bombalara terk edilirken, 2 milyarlık İslam âlemi neden sessiz?
Neden Filistinli çocukların gözyaşı, ancak birkaç vicdanlı yüreği harekete geçirebiliyor?
Silahlı müdahale bir yana, gıda ve su bile ulaştırılamayan Gazze için ne zaman harekete geçilecek?
Yoksa biz gerçekten Şeyh Ahmed Yasin’in dediği gibi “helak olmuş ölüler” miyiz?
Türkiye Kudüs davasının, bu tarihi mirasın neresinde duruyor ve bu yükü omuzlamaya ne kadar hazır?
Gazze direnişi üzerinden ümmetin suskunluğunu, İslam dünyasının zilletini ve sadakat imtihanını haykıran sarsıcı bir vicdan manifestosu…
Bülent Deniz, bir yanda ye’s gafletine düşürecek “Gazze için tecrit” tartışmaları; diğer yanda Türkiye’nin sorumluluğunun idrakı olan “Mehmetçik Gazze’ye” sözlerinin arasında bir Müslüman’ın vicdani hesaplaşmasını, “Furkan”ını sunuyor.
Anadolu’nun bağımsızlık kavgasında ”Ya istiklal! Ya Şehadet!” inancıyla İstiklal Savaşı verenlerle, ”vatanı batıya terkedelim” diyen mandacıların izdüşümüne bakıyorum Gazze Furkan Günü üzerinden…
Ve yakamı bırakmayan Akif bir kez daha sesleniyor Taceddin Dergahı’ndan:
”Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!
SÖNMEDEN GAZZE’MİN ÜSTÜNDE TÜTEN EN SON OCAK…
…