Süleyman Al-Obaid Taziye ve Süper Kupa Tepkisi

UEFA İsrail’i adlandıramadı: Süleyman Al-Obaid taziyesi ve Süper Kupa tepkisi

UEFA’nın, İsrail tarafından hayatını kaybeden Filistinli eski milli futbolcu Süleyman Al-Obaid için yayımladığı taziye mesajında İsrail‘in adını kullanmaması, kurumun tutumuna yönelik eleştirileri yeniden gündeme taşıdı. Benzer eleştiriler, UEFA’nın Süper Kupa öncesi sergilediği pankartlarda da İsrail’den söz etmemesiyle büyüdü.

UEFA’nın ‘Filistinli Pele’ taziye paylaşımı tepki çekti

Filistin futbolunun efsane isimlerinden ve ‘Filistinli Pele’ lakaplı Süleyman Al-Obaid için UEFA’nın daha önce yayımladığı taziye paylaşımı dikkatleri çekti. UEFA, Al-Obaid için ‘Filistinli Pele Süleyman Al-Obaid’e veda. En karanlık zamanlarda bile sayısız çocuğa umut veren bir yetenek’ paylaşımını yaparken, tepkiler özellikle paylaşımda İsrail adının geçmemesi üzerine yoğunlaştı.

Mohamed Salah sosyal medyadan tepki göstererek ‘Bize nasıl, nerede ve neden öldüğünü anlatabilir misiniz?’ diye sordu. Filistin Futbol Federasyonu ise durumu ‘Eski milli takım oyuncusu Süleyman Al-Obaid, Gazze Şeridi’nde insani yardım beklerken işgal güçlerinin saldırısı sırasında şehit oldu.’ ifadeleriyle açıkladı.

Süper Kupa’da pankartlar ve törenin yankıları

PSG ile Tottenham arasında İtalya’nın Udine kentindeki Bluenergy Stadı’nda oynanan UEFA Süper Kupa maçında, maç öncesi açılan pankartlarda da İsrail‘in adı geçmedi. Törende açılan pankartlarda ‘Çocukları öldürmeyi durdurun’ ve ‘Sivilleri öldürmeyi durdurun’ ifadeleri yer aldı. Ayrıca madalya töreninde iki Filistinli çocuğun ağırlanması, pankartlarda ve törenin diğer bölümlerinde İsrail’den açıkça bahsedilmemesi nedeniyle eleştirildi.

FIFA ve UEFA’ya ‘çifte standart’ eleştirisi

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı en az 61 bin 776‘ya, yaralıların sayısı ise 154 bin 906‘a yükselmişken, uluslararası spor kuruluşlarının İsrail’e yönelik tutumu sorgulanıyor. İsrailli sporcular uluslararası turnuvalarda yer almaya devam ederken, Filistin topraklarında sporcuların hayatını kaybetmesi ya da yaralanması konusunda kurumların yaptırım uygulamaması eleştiri konusu oldu.

Bu eleştiriler, UEFA ve FIFA’nın Rusya-Ukrayna krizinde sergilediği hızlı tutumla kıyaslanıyor. UEFA’nın, Rusya’nın Ukrayna işgalinin hemen ardından yayımladığı ‘Uluslararası toplumda, Avrupa’nın güvenliği konusunda endişeler bulunmaktadır. Ukrayna’da devam eden Rus askeri saldırısını şiddetle kınıyoruz. UEFA, olimpik ruha uygun, barış ve insan haklarına saygı gibi Avrupa’nın ortak değerleri çerçevesinde futbolu geliştirmek için çalışmaktadır.’ açıklaması ve FIFA’nın Rusya’ya yönelik maç yasakları ile marş ve bayrak uygulamalarını kaldırması hatırlatılıyor. Her iki kurumun, çatışmanın dördüncü gününde Rus kulüpleri ve milli takımlarını organizasyonlardan men etmesi kamuoyunda referans olarak gösteriliyor.

Ancak aynı kurumlar, İsrail konusunda daha çekimser kaldı: mayıs ayında Filistin Futbol Federasyonu’nun, İsrail’in turnuvalardan men edilmesi talebiyle yaptığı başvuruya FIFA’nın olumlu veya olumsuz bir yanıt dahi vermemiş olması, eleştirilerin merkezinde yer alıyor. Bu durum, UEFA ve FIFA’ya yönelik ‘çifte standart’ suçlamalarını güçlendiriyor.